Kaan on Nostr: Aslınsa tüm bu olanlar bir süreç. Endüstri devrimi olalı pek az zaman geçti. ...
Aslınsa tüm bu olanlar bir süreç. Endüstri devrimi olalı pek az zaman geçti. Devrim öncesi aşırı yoksulluk oranı %95'ti ve insanların çoğunluğunun entelektüel bilgiye ne erişimi ne üretmeye zamanı vardı. Bunlarla uğraşacak konfor yoktu. Sanayi devrimi alt tabakanın konforunu sağladıktan sonra rahatlayan insanlar düşünmeye vakit buldular. Bu yeni yeni düşünen ve köklü bir aileye sahip olmadığından kültürel altyapısı sağlam olmayan insanların bazıları saçma fikirler ortaya attılar.
Her zaman kandırılmaya açık olan toplum, bu fikirlerden bazılarını benimsedi. Hayatında hiç işletme görmemiş adamdan işletme ve ekonomi tavsiyesi alanlar, ona güvenenler, on milyonlarca insanın ölümünün yolunu hazırladı.
Cahil kitlelerin konforunu artırmak aralarından pek azının, farklı düşünebilen veya zeki olanlarının, hakikate erişebilmesini sağlasa da çoğunluk hep çağ dışı fikirleri savunmaya devam etti. Durumlara duygusal yaklaştı ve önüne konulan seçeneklerden birini seçti.
(Halbuki seçim sadece bir yanılsama ve özgürlükten vazgeçiştir)
Peki tüm bu karamsarlıktan ve bu itaatkar kitlelerin eylemlerinin sonuçlarından, dolaylı olarak demokrasiden kendimizi nasıl koruyacağız?
Teknoloji ile.
Rothbard yaşasa bugün sahip olduğumuz imkanlara çok sevinirdi. Evet teknoloji pek çok kısıtlamayı da getirdi ancak liberteryen temelleri de hiç olmadığı kadar sağlamlaştırdı. Ve bu henüz başlangıç. Sağlam para, merkeziyetsizlik, sivil itaatsizlik teknoloji sayesinde gerçekleşiyor. Ve en iyi yanı kimseyi ikna etmek zorunda da değiliz. Toplum istese de istemese de bu geliyor. Ve bu belki de tarım devriminden de sanayi devriminden de daha büyük olacak. İnsanlık 300 yıl sonra inanıyorum ki AB başvurusu yapmış Türkiye gibi, galaktik federasyona katılmaya hak kazanmış olacaktır.
Her zaman kandırılmaya açık olan toplum, bu fikirlerden bazılarını benimsedi. Hayatında hiç işletme görmemiş adamdan işletme ve ekonomi tavsiyesi alanlar, ona güvenenler, on milyonlarca insanın ölümünün yolunu hazırladı.
Cahil kitlelerin konforunu artırmak aralarından pek azının, farklı düşünebilen veya zeki olanlarının, hakikate erişebilmesini sağlasa da çoğunluk hep çağ dışı fikirleri savunmaya devam etti. Durumlara duygusal yaklaştı ve önüne konulan seçeneklerden birini seçti.
(Halbuki seçim sadece bir yanılsama ve özgürlükten vazgeçiştir)
Peki tüm bu karamsarlıktan ve bu itaatkar kitlelerin eylemlerinin sonuçlarından, dolaylı olarak demokrasiden kendimizi nasıl koruyacağız?
Teknoloji ile.
Rothbard yaşasa bugün sahip olduğumuz imkanlara çok sevinirdi. Evet teknoloji pek çok kısıtlamayı da getirdi ancak liberteryen temelleri de hiç olmadığı kadar sağlamlaştırdı. Ve bu henüz başlangıç. Sağlam para, merkeziyetsizlik, sivil itaatsizlik teknoloji sayesinde gerçekleşiyor. Ve en iyi yanı kimseyi ikna etmek zorunda da değiliz. Toplum istese de istemese de bu geliyor. Ve bu belki de tarım devriminden de sanayi devriminden de daha büyük olacak. İnsanlık 300 yıl sonra inanıyorum ki AB başvurusu yapmış Türkiye gibi, galaktik federasyona katılmaya hak kazanmış olacaktır.