What is Nostr?
Kaan
npub1asy…ugs9
2024-09-22 08:50:39

Kaan on Nostr: Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken, David Fincher'ın 1999 çıkışlı ...

Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken, David Fincher'ın 1999 çıkışlı Fight Club (Dövüş Kulübü) filminin Batı toplumundaki genç erkeklere hitap eden bir film örneği olduğunu, çünkü filmin modern çağımızın ciddi bir sorununu teşhis ettiğini söyledi: Bu sorun günümüzde pek çok genç erkeğin -kuvvetle ve içgüdüsel olarak- bir boşluk, yani hayatta bir yer ya da amaç kaybı hissettiği gerçeğiydi. Daha önce görülmemiş raddede hayatlarında aidiyet, kabul görme ve anlam eksikliği yaşıyor günümüz insanı.

Her ne kadar Fight Club iyi bir film olsa ve kesinlikle bu konuya değinse de, bence çok daha önemli ve çok daha az insanın izleyip değerini bildiği bir başka başyapıt var. O da Ridley Scott'ın 2005 çıkışlı Kingdom of Heaven (Cennetin Krallığı) adlı filmi, özellikle de Director's Cut versiyonudur. Bu film de genç erkeklerin dünyada bir amaç ve yer edinme için duydukları özleme değiniyor. Ancak soruna basitçe değinmek yerine, gerçek bir çözümün sağlam ahlâki çerçevesini ortaya koyuyor.

Filmde Orlando Bloom tarafından canlandırılan Balian adlı genç bir demir ustası ailesini ve sahip olduğu konumu kaybeder ve kendini bulmak için bir yolculuğa çıkar. Ve bulduğu şey, iki yol arasında seçim yapması gerektiğidir: Ya saldırganlık, kan dökme ve savaş... ya da fedakârlık, koruyuculuk ve erdem. Her iki yolda da bir kardeşlik vaat edilmektedir. Ama sadece bir tanesi gerçek bir anlam ve bir onur/ahlâk/erdem kuralları çerçevesi sunar.

William Monahan'ın Kingdom of Heaven için yazdığı senaryo, bu iki yolu ve bu kuralları gösteren diyaloglar ve anlarla doludur...

“Dünyayı daha iyi hâle getirmeyen bir adam nasıl bir adamdır?”

“Nasıl ya da kim tarafından oyuna getirilmiş olursan ol, ruhunun yalnızca sana ait olduğunu unutma. Tanrı'nın huzuruna çıktığında, 'Ama bana başkaları tarafından böyle yapmam söylendi' diyemezsin ya da o anda erdemli davranmanın yerinde olmadığını söyleyemezsin. Bu açıklamalar yeterli olmayacaktır.”

“Düşmanlar karşısında korkusuz ol. Cesur ve dik dur ki Tanrı seni sevsin.”

“Ölümüne yol açacak olsa bile, her zaman doğruyu söyle. Çaresizleri koru ve haksızlık yapma.”

“Dine hiç değer vermiyorum. Din kelimesiyle, her mezhepten fanatiklerin çılgınlıklarının Tanrı'nın iradesi olarak nitelendirildiğini gördüm. Kutsallık doğru eylemdedir, kendini savunamayanlar adına gösterilen cesarette ve iyiliktedir. Her gün ne yapmaya karar verdiğinizle ya iyi bir insan olursunuz ya da olmazsınız.”

Bu filmin dehası, tüm bu ilkelerin ve ahlâki kodların evrensel olmasıdır. Bir insan Tanrı'ya inansın ya da inanmasın, bir dine mensup olsun ya da olmasın bu ilkeler geçerlidir. Her insanın -her gün- iyilik ya da kötülük yapmayı seçme özgürlüğüne sahip olduğu varsayılmaktadır. Ve iyiliği seçmek için her birimizin kendimize ve diğer insanlara karşı sahip olduğu bireysel sorumluluktan ve yalnızca erdemli yolun sağladığı gerçek kişisel anlamın ödülünden bahsetmektedir.

Sonuç olarak Kingdom of Heaven (bilhassa Director's Cut) bir sinema ve ahlâk felsefesi başyapıtıdır. Görsel olarak çarpıcıdır, müthiş bir oyuncu kadrosuna ve bolca aksiyona sahiptir. Ve Ridley Scott dünya yaratma konusunda en iyisidir. Bu filmi ne kadar tavsiye etsem azdır.

Oğullarınıza, kardeşlerinize ve arkadaşlarınıza gösterin. Babalarınız ve büyükbabalarınızla paylaşın. Bence hepsi takdir edecektir ve içlerindeki derinlerde bir yerde modernite yüzünden solmakta olan kadim bir ateşi harlayacaktır.
Author Public Key
npub1asyasvv6vhkuk44ttczsz2v0xvp3c6ze9xqrg9n97n6mkskgpnjqmdugs9